“Zamanın yüzeyde bıraktığı izleri kapatan duvar kağıdı, bir yandan da çevresindeki yaşam izlerini açık etmeye başladı. Kapatma açmaya, açma kapatmaya dönüştü. Bu katmanın üzerinde anlattığım resimli hikayelerde kullandığım, çoğunlukla doğal, geçici malzemeler zamanın kayganlığını daha çok hissettirir oldu. Kollektif belleğe ait imgeleri, belleğimin yanılttığı ve yanıltmadığı kadarıyla yüzeye çıkartmaya çalıştım. Bu hikayeler Apel 5/2’ nin duvarlarındaki izlerle örtüşerek, örterek, kesişerek yeni bir izlek oluşturdu.” (Bahadır Yıldız, 2008)
Bahadır Yıldız, 2008 yılında gerçekleştirdiği “Son Katman” adlı kişisel sergisinde, daha önceki çalışmalarında da olduğu gibi, gündelik hayatta çoğunlukla dönüp yüzüne bakmadığımız “adi malzemeleri”, kendi imgeleminden süzülen sıradışı anlatılara dönüştürüyor. İstenmeyeni örtmek için kullanılan duvar kağıdı, iktidarın fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak hizaya soktuklarını, hizaya sokulanların ne hale geldiğini, biçimde kimi zaman çok renkli, kimi zaman birkaç rengin etkisinde, ama her zaman detaylarda gizli, ürpertici bir tekinsizlikle açığa çıkarıyor.
Zihnin yüzeye vurduğu, kolektif hafızamızda yer